Teksas Yüksek Mahkeme Kararını Uygulamıyor

Teksas Yüksek Mahkeme Kararını Uygulamıyor

ABD’de bir haftadan bu yana devam eden kriz, bir çok açıdan incelenmeye değer. Sürecin başlangıcı, ABD Yüksek Mahkemesi’nin bir kararına dayanıyor. Göçmen politikalarının oldukça tartışma ve toplumsal kutuplaşma yarattığı ABD’de, Demokrat Biden yönetiminin Meksika sınırından geçiş yapan mültecilerle ilgili karar ve uygulamaları Cumhuriyetçilerin ve hatta bazı Demokratların ciddi bir şekilde tepkisini çekiyor.

Trump’ın ‘duvar politikasından bu yana gündemden düşmeyen tartışmanın son ateşleyicisi Teksas eyaleti yönetimi tarafından Rio Grande boyunca çekilen dikenli tellerin bir kısmının Ekim 2023’de federal sınır devriyesi görevlileri tarafından kesilmesi oldu. Bu müdahaleyi eyalet mülküne zarar verilmesi ve Teksas’ın sınır güvenliği girişim/uygulamalarının ihlali olarak niteleyen Teksas yönetimi, federal hükümete karşı dava açtı. Bu davada temyiz mahkemesi tarafından “dikenli telin kesilmesinin engellenmesine” dair bir tedbir kararı verilmesi sonrasında uyuşmazlık ABD Yüksek Mahkemesi’ne taşındı.

6’ya karşı 3 Cumhuriyetçi ağırlığının olduğu ABD Yüksek Mahkemesi, 5’e karşı 4 oyla aldığı ve 22 Ocak 2024’de açıklanan kararıyla temyiz mahkemesinin tedbir kararını Anayasa’ya aykırı bularak kaldırdı. Mahkeme’nin Cumhuriyetçi Başyargıcı John Roberts ve yargıç Amy Coney Barrett Demokrat üç yargıca katılınca şekillenen bu karar, bir haftadır ABD’de, deyim yerindeyse taşları yerinden oynatmış durumda.

Federal sınır görevlilerinin Meksika sınırına erişimine izin verilmesini içeren Yüksek Mahkeme kararı sonrasında, Teksas eyaleti yönetimi Yüksek Mahkeme kararına uyacağına dair bir işaret vermediği gibi sınırda halen Teksas Ulusal Muhafızlarının kontrolü devam ediyor. Üstelik, 25 Cumhuriyetçi eyalet yönetimi de bu konuda açıkça Teksas’ın yanında yer aldıklarını ilan eden bir bildiri de yayınladılar. Federal yetkililerin halen sınıra erişimine izin verilmezken, özellikle sınır geçişlerinin yoğun olduğu Shelby Park bölgesinde dikenli tel uygulamasına devam ediliyor.

Başkanlık seçiminin yaklaşması ile politik kutuplaşmanın giderek arttığı ABD’de bu tür çözümsüz sorunların gündeme daha fazla gelmesi kaçınılmaz görünüyor. İki partinin ortak bir çözümde buluşamaması sürece yargı organlarının da dahil olmasını zorunlu kılarken, ABD Yüksek Mahkemesi’nin bir kararının ‘uygulanamaz‘ bulunarak bu kadar aleni bir şekilde hedefe alınması dikkat çekici. Üstelik de Yüksek Mahkeme’deki Cumhuriyetçi-Demokrat dengesi Trump döneminde yapılan atamalarla açık bir şekilde Cumhuriyetçiler lehine değişmiş olmasına rağmen bu olayda iki yargıcın kendi kampının dışında oy kullanması, süreci anlamayı daha da zorlaştırıyor.

 

Fotoğraf: From the Department of Homeland Security

Benzer Yazılar

Avrupa'nın Elektrik Geçişi ve Türkiye'nin Süper Şebeke Vizyonu (2025 Analizi)
Sytnyk v. Ukraine Kararı: Yolsuzlukla Mücadele mi, Siyasi Tasfiye mi?
AYM, AİHM Kararları ile Kuşaklararası Adalet İlkesi Işığında Emeklilerin Örgütlenme Hakkı
Akıllı İlaç Bedellerini Devlet Ödeyecek mi?
Yapay Zekanın Çevresel Etkileri
Afşin-Elbistan'da Susuzlaştırma: Kuruyan Topraklar ve Çalınan Gelecek -1-"
Cumhurbaşkanlığı Örgütlenmesi
Kurgusal Karakterlerin Hakları
100 Gün, Tek Bir Yön: Project 2025’in Küresel Çevre Rejimine Darbesi ve Türkiye’nin Sınavı
Gönenç Gürkaynak Söyleşisi
Afşin-Elbistan'da Susuzlaştırma: Kuruyan Topraklar ve Çalınan Gelecek -1-"
Avrupa'nın Elektrik Geçişi ve Türkiye'nin Süper Şebeke Vizyonu (2025 Analizi)
100 Gün, Tek Bir Yön: Project 2025’in Küresel Çevre Rejimine Darbesi ve Türkiye’nin Sınavı
Sytnyk v. Ukraine Kararı: Yolsuzlukla Mücadele mi, Siyasi Tasfiye mi?
Emeklilerin Örgütlenme Hakkı; AYM, AİHM Kararları ile Kuşaklararası Adalet İlkesi
İklim Kanunu Tartışmalarında Yeni Bir Dönemeç: Bilgi, Ortak Akıl ve Kamusal Sorumluluk
Hukuki Açıdan Marka ve Tescil Süreci