“Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini hiç unutmadan, milyonlarca yurttaşımızın halen deprem felaketinin olumsuz sonuçlarıyla başetmeye çalıştığının farkında olarak, bugüne kadar pek de iyi bir sınav vermediğimiz afetlere hazırlıklı olunması konusunda en azından bundan sonrası için güven verici eylem ve etkinliklerde bulunmanın hepimizin asli sorumluluğu olduğu düşüncesiyle, bu yıl dönümünde, toplumun büyük bir çoğunluğunda tesis edilebilen “ortak zemin”e dayalı olarak yapılan ve yapılacak çalışmaların bizi daha güvenli yarınlara taşıyabilmesi umuduyla…”
Sadece Afete Hazırlıklı Olmak mı Yoksa Afetten Kalkınmaya Geçiş mi?
Büyük Deprem’in birinci yıl dönümünde Üstad Dergi’de yayınlanan “Büyük Depremin Birinci Yılında Hukukçulara Düşen Görevler” başlıklı yazımız, yukarıdaki cümleler ile bitiyordu. Yazıda; Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC-International Federation of Red Cross and Red Crescent Socities) tarafından, afet riskinin azaltılması ve afetlere karşı yasal hazırlık için etkili yasal çerçeveler geliştirerek insan savunmasızlığının azaltılması amacıyla oluşturulan Afet Hukuku Programı (DLP) ile Afete Hazırlık ve Müdahale Kontrol Listesi temelinde, ülkemizde yeni bir anlayışla çalışmalar yapılması gerektiği vurgulanmıştı.
Bu çerçevede, 9 Mayıs 2024 perşembe günü, İstanbul’da, Argüden Yönetişim Akademisi tarafından “Afetten Kalkınmaya Sivil Etkileşim (AKSE)” projesi kapsamında hazırlanan “Sivil Etkileşim Değerlendirme Modeli“nin tanıtımının yapılması önemli bir gelişme olarak görülebilir.
Argüden Yönetişim Akademisi
Kamu, özel sektör, sivil toplum ve uluslararası kurumlarda yönetişim kalitesini artırmaya adanmış bir vakıf olan Argüden Yönetişim Akademisi, entegre bir yönetişim anlayışıyla kurumlara duyulan güveni artırmak için model ve araçlar geliştiriyor, araştırmalar yapıyor, eğitimler düzenliyor ve farkındalığı artırıcı iletişim faaliyetleri yürütüyor. Ayrıca, iyi uygulama örneklerini tespit edip ilgili paydaşların dikkatine sunarak somut örneklerden öğrenme ve gelişme çabalarını destekliyor. Mevcut ve gelecek nesillerin yaşam kalitesini artırmak hedefiyle iyi yönetişim kültürünü yaygınlaştırmak üzere çeşitli yerel, ulusal ve uluslararası paydaşlarla iş birlikleri kuruyor ve faaliyetler yürütüyor.
Afetten Kalkınmaya Sivil Etkileşim (AKSE)
Tüm çalışmalarında dünyada sürdürülebilir kalkınmanın ve yaşam kalitesinin artmasına yönelik olarak gerçekleştiren Argüden Akademi, Afetten Kalkınmaya Sivil Etkileşim (AKSE) projesini, 6 Şubat 2023 depreminden etkilenen on bir şehirde iyileştirme ve yeniden yapılanma çabalarını iyi yönetişim kültürüne dayalı, bütünsel bakış açısı ve toplumu temel alan bir yaklaşımla ölçerek, sürdürülebilir kalkınmaya katkı vermek için geliştirdiğini ifade ederken, AKSE ile farklı paydaşların çabalarının daha etkin sonuçlar üretmesi için sivil izleme, değerlendirme ve katılım süreçlerinin güçlendirilmesini hedefliyor.
İyileştirme ve yeniden yapılanma süreçlerinde yer alan kamu, özel sektör ve sivil toplum aktörlerinin bütünsel bakış açısıyla ve iyi yönetişim kültürüne dayalı olarak uyum ve eşgüdüm içinde hareket etmelerini desteklemeyi öngören Argüden Akademi, böyle bir çabanın daha nitelikli kararlar alınmasına ve kaynakların daha etkin kullanılmasına yardımcı olacağına inanıyor.
Proje Koordinatörü Dr. İnan İzci ile Araştırma Koordinatörü Dr. Erkin Erimez tarafından yayına hazırlanan, bu proje ve ürünü “Sivil Etkileşim Değerlendirme Modeli“ni içerir “Afetten Kalkınmaya Sivil Etkileşim” kitabında; 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 Richter büyüklüğündeki iki depremin Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerini de kapsayan bölgesel düzeyde bir afete yol açtığı, yaşanan afetten dolayı, resmi rakamlara göre 50.783 kişi hayatını kaybettiği ve 107.204 kişi yaralandığı, toplamda 680 bin civarında binanın kullanılmaz hale geldiği ve yaklaşık 2,4 milyon insan barınma sorunu yaşamaya başladığı tespitleri sonrasında, bugün, acil müdahale çalışmalarının yerini iyileştirme ve yeniden yapılanma adımlarına bıraktığı ifade ediliyor.
Neden Böyle Bir Model?
Büyük deprem sonrası, sürece yön veren kamu kurum ve kuruluşlarının vizyon ve yaklaşımına rağmen, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına dair hazırlanmış bir çok rapor ve araştırmanın da ortaya koyduğu gibi bu sürecin daha iyi yürütülmesi gerektiği kanısıyla, bu çalışmalarda yer alan aktörler arasında güvene dayalı ortak vizyon, hedef, faaliyet ve işbirliklerinin artması, bunun da işleyiş düzeni ve iş yapış biçimlerinin kalitesini artırmaktan geçtiğini öngören Akademi; Sivil Toplum için Destek Vakfı ve Türkiye Mozaik Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen Kahramanmaraş Depremi Doğrudan Destekler Fonu kapsamında sunulan hibe desteği ile projeyi hayata geçirdi.
Temel amacı, afeti bir kalkınma hamlesine çevirmek ve afetten etkilenen şehirlerin daha dayanıklı, kapsayıcı ve sürdürülebilir şekilde kurulmasına iyi yönetişim kültürünü güçlendirmek yoluyla katkı vermek olarak belirlenen;
- katılımcılık,
- sorumluluk ve duyarlılık,
- etkililik ve verimlilik,
- adillik ve duyarlılık,
- şeffaflık,
- hesap verebilirlik ve
- tutarlılık,
olmak üzere “iyi yönetişim” ilkeleri üzerine kurulan proje ile;
- Afet yaşanan şehirlerde sürdürülebilir kalkınmanın ve yaşam kalitesinin hızlı ve etkin şekilde tesis edilmesine katkı vermek,
- iyi yönetişim kültürü ile iyileştirme ve yeniden yapılanmanın işleyiş düzeni ve iş yapış esasları ile usullerinin (biçiminin) kalitesinin sürekli gelişmesine destek olmak,
- başta vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları, kent konseyleri gibi sivil aktörlerin iyileştirme ve yeniden yapılanma süreçlerine güven düzeyini artırarak katılım yoluyla katkı vermelerini güçlendirmek,
- kamu yetki ve kaynaklarının kullanımının daha fazla iyi yönetişim kültürüne dayalı ve toplum temelli işlemesine katkı vermek,
- iyileştirme ve yeniden yapılanma sürecinde yer alan farklı paydaşların kararları, faaliyetleri ve kaynaklarıyla ortak vizyona doğru daha uyumlu, eşgüdüm içerisinde ve etkin şekilde çalışmasını desteklemek,
- gelecekte olası afet risklerini azaltmak ve gerçekleşecek afetlerden sonra kullanılabilecek bir iyi uygulama örneği geliştirmek ve hayata geçirmek,
- tüm toplumu ülke genelinde bütünsel afet azaltma anlayışı ve iyi yönetişim kültürü ile daha dayanıklı, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkı vermeye teşvik etmek,
hedeflerine katkıda bulunmak hedeflenmiş.
Önümüzdeki süreçte başta deprem olmak üzere, özellikle iklim değişikliğinin olumsuz etkileri bağlamında pek çok başka afete maruz kalma olasılığı ve sıklığı giderek artan ülkemizde, iyi niyetli pek çok kişisel ve kurumsal çabanın “iyi idare”, “iyi yönetişim” gerekliliklerine uymayan süreçlerde “ölçülemez” hale gelerek anlamsızlaştığını sürekli gözlemliyoruz. Bu çerçevede, Argüden Akademi tarafından yapılan bu çalışmanın, sistemleştirme/kavramsallaştırma anlamında büyük bir önem taşıdığını ve bu modellemeye ihtiyaç duyan kurumlar tarafından etkin bir şekilde kullanılması halinde değer kazanacağını düşünüyoruz.
Çalışmanın tamamına Argüden Akademi web sayfasından erişmek mümkün.